Saturday, August 23, 2008


TRENLE GURBETİN İÇİNDEN GEÇMEK

Çocukluğumdan beri trenle uzun yolculuğa çıkmadım. Ama o duyguyu hep özledim. Özellikle pencere kenarına oturmak ve geçip giden manzaraları seyretmek çok güzel bir fikir gibi gelirdi bana. Hele bir de kar ya da yağmur yağıyorsa değmeyin keyfime!


Bu keyfi uzun yıllar sonra, gurbette yakaladım. Bir kere Hong Kong’tan Çine giderken iki saatlik bir yolcukla. Ve yakın zamanda da Almanya’nın Berlin kentinden Nurnberg’e giderken altı saatlik bir yolculukta bu fırsatı yeniden yakaladım.

Trenler, raylarında tıngır mıngır giderken kenti ve insanları hazırlıksız yakalar. Otobüsle ya da arabayla seyahat ederken, düzenli yollardan, biraz daha insanların organize olduğu yerlerden geçersiniz. Ama tren, biraz daha ıssız ya da beklenmedik yerlerden geçer. Tarlalardan, kentin içinden, binaların arkalarından geçip gider. Gördüğünüz manzara, bir otobüste göreceğinizden biraz daha farklıdır.

Berlin’den Nurnberg’e trenle gecenin içinden geçip giderken, biraz daha farklı şeyler hissettim. Trenin kafe bölümüne geçtim ve kendime bir kahve ısmarladım. Arkasından uzun zamandır okumanın ve gözlem yapmanın getirdiği aşkla yazmaya başladım. Gerçi gecenin karanlığında uzaklardan ya da yakından geçen ışıklardan başka bir manzara yoktu. Kar ya da yağmurda yağmıyordu. Yağmur olsaydı, hiç değilse tıpırtılarını duyabilirdim. Fakat geceden ve trenin tıkırtısından başka bir şey duyulmuyordu. Yazarken bir yandan da bir şeyler dinlemek bende bir alışkanlıktır. Neşet Ertaş’ın yalan dünya adlı türküsünü dinlemeye başladım. Tekrar tekrar çalıyordu aynı türkü değiştirmek istemedim.

Gecenin karanlığı içinde ilerleyen uzun bir trenin loş kafesinde yazmak benim için çok farklı bir deneyimdi.
Gurbet, gece, tren ve Neşet Ertaş! İnsan ilham verecek daha ne ister ki? Benim için kısa süreli, hüzünlü olan bu süreci devamlı yaşayanları düşündüm. Gurbet, sizin kontrolünüzde ve kısa süreli yaşanırsa, elbette çok güzel bir deneyim. Ama mecburen ve yıllarca yaşanan loş bir tren yolculuğuna dönüşürse, o başka bir sancı.
Siz de gurbeti bir tadın derim. İnsan, zamanla her şeyi kanıksıyor, değerini unutuyor. Gece ve uzun bir gurbet yolculuğu size de iyi gelecektir.
-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

No comments: