Saturday, August 23, 2008

SİZE BU KEZ ÇİN'DEN YAZIYORUM

Yabancı ülkelere gittiğimde, o farklı atmosfer içinde yazmayı severim. Bilgisayar dünyasını göz önüne alınca “emektar” diyebileceğim bilgisayarımı yanıma alır ve bir kafe bulurum. Otel odalarında yazamam. Yazdığım mekanda internet bağlantısı olmamalı, mailler, mesajlar dikkatimi dağıtmamalıdır. Ofisimde yazma olanağım yoksa, yurt dışındaysam otel odası yerine insanların arasında olmak isterim. Etrafımda başka dilden konuşan insanları duymalı, sokaktan gelip geçenleri görmeliyim. Bir keresinde Berlin Tegel havaalanında gündüz dört saat boyunca yazmıştım, o da keyifliydi, ama yazmak için vakit özellikle gece olmalı. İçecek olarak tercihim, öncelikli olarak çaydır. Yoksa kahve ya da buna benzer bir içecek alırım.

Yabancı ülkelerde yazmak benim hayallerimden biriydi ve bu aralar bu hayalimi sık sık gerçeğe dönüştürebiliyorum. Şu anda da yine yabancı bir kentteyim. Çin hükümetinin Hong Kong’a bir alternatif olarak ortaya çıkardığı “yıldız” olan Schenzen’deyim. Kocaman binaların arasında yürüdükten sonra bir kafe keşfettim. Saat 01.40. Ülkemdeyse şu anda saat 19.30. Çevreyi bilmiyorsam, otele yakın yerleri tercih ederim. Şu anda da otele yakın bir kafedeyim.

İnsanlar, yabancılara alışık değillerse önce bir bakarlar sonra da buyur ederler. Fiyatlara bakar ondan sonra sipariş veririm. Fiyatları belli olan şeyleri alırım. Dillerini bilmesem de tebessüm ve nezaket her şeyi halleder. Gittiğim yabancı şehirlerde kötü bir muameleye rastlamadım. Pekin havaalanında üç şişe suya 45 RMB/ yuan yaklaşık 7,5 YTL verişim bu konuda bir istisna. (Normalde bir şişe su 500 Krş civarındadır.) Uçaktan inmiştim, dalgındım, masumdum. (!) Durumu anlayınca da çok geç olmuştu. Tabi ki nereye gittiğiniz çok önemli.

İş amaçlı dolaştığımız ve meşgul olduğumuz için müzelere ve tarihi yerlere sık sık gidemiyorum. Bunu tamamiyle turist olarak geleceğim daha ileri bir tarihe erteliyorum. Bununla birlikte sürekli etrafı gözlemlemeye ve farkları görmeye çalışıyorum. Ortak yanları bulmaya da çalışmam. Birbirimize benzemek zorunda olmadığımızı düşünürüm. Ama her yerde geçim derdi, çok çalışıp az kazanan ve az ama akıllıca çalışıp çok kazanan insanlar vardır. Bu durum, her yerde aynıdır. Elbette kazanç biraz da nasip işidir. Ama “akıllı çalışma” konusu üzerinde düşünmeli derim.

Anlaşılan burası sabaha kadar açık. Şu anda kafenin önündeki sokakta kimsecikler yok. İnsanlar çoktan evlerine gitmiş durumda. Kafede birkaç kişi var sadece. Ama ben turist olmanın avantajını kullanıyorum ve gecenin havası içinde yazıyorum. Yazılarımı derliyor toparlıyorum. Bu arada zihnimde ne kadar çok şey biriktiğini anlıyorum. Bilgisayarımın pili dolu ve masanın yanında elektrik prizi de var. İnsan daha ne ister!

Çin yemeklerini tatmaktan ve içinde ne olduğunu anlamaya ya da nasıl bir pişme sürecinden sonra o hale geldiklerini kavramaya çalışmaktan yorgun düşmüş durumdayım. Dolayısıyla şu anda midemi boş tutuyorum ve otele gidince bol bol meyve yiyeceğim.

Uçağa binmeden önceki hafta çok yoğun geçmişti. Rahat yolculuk edebilmek için işlerimi bitirmek ve çevirdiğim bir kitabı da bitirip yayınevine verebilmek için birkaç gece uykusuz kalmıştım. Ne iyi etmişim de işlerimi bitirmişim. Ödenmesi gereken faturaları önceden ödedim ve yola çıktım. Ne iyi yapmışım! Şu anda bulunduğum Schenzen kentini ve ondan önce uğradığımız diğer kentleri daha iyi duyumsamak, hissetmek mümkün oldu böylece.

Başka ülkeler görmek güzel, siz de bunu yapın! Schenzen’e çay ya da kahve içmeye beklerim.

------------
Schenzen------------
-----------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
-------------------

No comments: